Akıllı Şehirler ve Akıllı Şebekeler ICSG 2021'de Ele Alındı

Başlangıç. 19 Haziran 2021
Bitiş. 19 Haziran 2021
Akıllı şehirleri oluşturan teknolojilerin, ulaşım, çevre, enerji, haberleşme sektörlerinin karar vericilerini bir araya getiren “8. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı ICSG 2021”, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın destekleri, “Türkiye Akıllı Ulaşım Sistemleri Derneği (AUS Türkiye)”nin katkılarıyla İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlendi.

Kamu ve özel sektörün üst düzey temsilcilerini bir araya getiren ve iki gün süren ICSG 2021’de dijital altyapı ile şekillenen şehirlere yönelik ekonomik gelişmenin ve yaşam kalitesindeki artışın önemli bir aracı olarak görülen akıllı şehir teknolojileri ve gelişmeler ele alındı.

Kongrenin ilk gününde; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Haberleşme Genel Müdür Yardımcısı ve AUS Türkiye Başkanı Esma Dilek, 8. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı ICSG 2021 Kongre Başkanı olarak açılış konuşması yaptı. 

“Akıllı şehirlerimizin inşası için yeteneklerimizi her geçen gün daha da geliştirme gayreti içerisindeyiz.”

Esma Dilek, “Ülkemizde ve dünyada birçok şehrin dijital dönüşüm sürecinden geçtiğini, pek çoğunun hızla bu değişim ve gelişim sürecine adapte olmaya çalıştığını görüyoruz. Birçok şehrimiz, Akıllı Şehirler Ağının bir parçası olmak amacıyla, toplumsal hayatı kolaylaştıracak, katma değeri yüksek hizmetler sunmak için tatlı bir rekabeti paylaşıyor” dedi. Dilek sözlerine şöyle devam etti:

“Dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin ve içinde barındırdığı unsurların, aynı ya da farklı nitelikte zorlukları yaşaması; şehirleri, akıllı belediyecilik hizmetleri, akıllı ulaşım ve lojistik hizmetleri, etkili sağlık hizmetleri, gelişmiş eğitim hizmetleri ve benzeri tüm konularda, geleneksel yaklaşımların dışında, ileri teknolojileri içeren çözüm arayışlarına yöneltmiştir.

Bununla birlikte, tüm dünyanın çok da hazırlıklı olmadan yakalandığı Covid-19 salgını, geleneksel yaşam tarzlarımızı, toplumsal alışkanlıklarımızı değiştirmiş; kültürel ve milli değerlerimizi, birliktelik duygusu ile paylaşarak yaşamayı seven bir millet olarak, günlük rutinlerimizin farklılaşmasında etkili olmuştur.  

Yaşanan tüm bu dönüşüm ve değişimler; yapay zekâ, derin öğrenme, büyük veri, nesnelerin interneti ve 5G gibi gelişmekte olan teknolojilerin muazzam potansiyelini kullanarak daha akıllı, daha sürdürülebilir şehirler inşa etmek için, çalışmalarımızı hızlandırmamızı zorunlu hale getirmiştir. Bizler de teknolojideki değişim hızı ve hacminin katlanarak arttığının farkındalığı ile proje ve faaliyetlerimizin tamamlanma sürelerini daha da öne çekerek; akıllı şehirlerimizin inşası için yeteneklerimizi her geçen gün daha da geliştirme gayreti içerisindeyiz.”

“Akıllı ulaşım yol haritamız içerisinde yer alan her bir eylem, dünyadaki ulaşım trendlerini yakalamamızı ve liderler liginde yer almamızı sağlayacak kilometre taşı niteliğindedir”

“Kentsel yaşamı daha konforlu, daha sağlıklı, daha sürdürülebilir kılmak adına, dijitalleşme ve bilgi teknolojileri alanında, uluslararası iş birliklerinin öneminin arttığı zamanları yaşıyoruz. Tüm bu çalışmalar, devletimizin desteği ile kamu, özel sektör, üniversite ve STK’ların yoğun mesai ve iş birlikleri sayesinde, vatandaşlarımız için faydalı projelere dönüşerek hayata geçirilmektedir” diye konuşan Dilek, “Bakanlığımız tarafından hazırlanan akıllı ulaşım yol haritamız içerisinde yer alan her bir eylem, dünyadaki ulaşım trendlerini yakalamamızı ve liderler liginde yer almamızı sağlayacak kilometre taşı niteliğindedir. Eylem planımızda yer alan 31 eylem ve 54 uygulama adımı, önümüzdeki üç yıllık süreçte, şehirlerimizin akıllı şehir altyapısını güçlendirirken bir yanda da sürdürülebilirliğini destekleyici projeler niteliğindedir” dedi.

Hedeflerini; şehirlerin mevcut altyapısını da kullanarak, hareketliliği artırmak, toplu taşımayı cazip hale getirmek, trafik güvenliği seviyesini yükseltmek, seyahat sürelerini azaltmak, enerjiyi verimli kullanarak çevreye verilen zararları minimuma indirmek olarak belirten Dilek; “Yaşam kalitesini yükseltmek, bunu yaparken de kaynakları etkin ve verimli kullanmak amacıyla, teknolojik imkanlardan ve verilerden ileri seviyede yararlanan şehirlerin sayılarının artmasının yanında, sürdürülebilirliğin sağlanmasının da son derece önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle, akıllı şehir yolculuğuna çıkan her şehrimizin, sonraki adımında ulaşım, çevre, ekonomi, güvenlik, enerji, insan ve yaşam unsurlarıyla bütüncül bir bakış açısıyla hareket etmesini önemsiyoruz “dedi.

Şehirlerin yaşam kalitesi ile doğal kaynak yönetimi arasında da güçlü bir bağlantı olması nedeniyle, akıllı çevre ve akıllı enerji hususlarının da önemine değinen Esma Dilek, “Geleceğin akıllı şehirlerini tasarlarken, kırsal kesimdeki insanlarımızın da dijital devrimden kaynaklanan yeniliklerin ve gelişmelerin dışında kalmamasına gayret ediyoruz. Akıllı Şehirlerin, Akıllı Köyler ile birlikte var olursa ayakta kalabileceğine ve daha sürdürülebilir olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

“Dünyanın küçük bir köye dönüştüğü günümüzde, çalışarak ve birbirimizden öğrenerek yaşanabilir, akıllı şehirleri kurabileceğimizi ve daha fazlasını birlikte başarabileceğimize inanıyorum” diyerek sözlerini tamamlayan Dilek, katılımlarından dolayı tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti. 

Programın açılışında bir konuşma yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, akıllı şehirlerin insanların hayatını kolaylaştırması gerektiğini belirtti.

Sayan, “Artık her şeyin ‘akıllı’ olduğu, sadece insanlar değil giderek insandan çok makinaların, nesnelerin birbirine bağlandığı bir döneme doğru hızla ilerliyoruz. 2025 yılı itibarıyla dünyada 100 milyar farklı bağlantının olacağı ve bu bağlantıların sadece %10'unun insanlar arasında olacağı öngörülüyor. Bu demek oluyor ki, dünya birçok alanda akıllı çözümlere doğru evrimleşecek” dedi.

Bu durumdan şehirlerin de payını aldığını dile getiren Sayan, Dünya üzerindeki hareketliliğin 2050 yılına kadar %67’ye ulaşacağını dile getirdi. Sayan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’mız tarafından hazırlanan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ile yayınlanmış olan “Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planı” ülkemizin akıllı şehirler yolculuğunda önemli birer rehber ve itici güç mahiyetindedir” dedi.

“5G ve Ötesi Haberleşme Altyapılarını Yerli ve Milli İmkânlarla Üreteceğiz”

Bir şehrin akıllı hale gelme sürecinde en önemli konunun “nesnelerin interneti” olduğunu ifade eden Sayan, “Nesnelerin internetini; bilgi ve iletişim teknolojilerine dayanan fiziksel ve sanal nesneleri birbirine bağlayarak ileri düzeyde hizmetleri mümkün kılan altyapı olarak tanımlamak mümkündür. Akıllı şehirlerin gelişmesinde özellikle mobil teknolojiler ön planda yer alıyor. Ülkemizin bu alanda yatırımları da hız kesmeden devam ediyor. 2020 yılında 16,7 milyar TL’ye ulaşan altyapı yatırımı, pandemi sürecine rağmen artmaya devam etti ve bir önceki yıla oranla yaklaşık %30 artış kaydedildi “diye konuştu.

Sayan, elektronik haberleşme altyapılarının diğer sektörler ile iç içe geçmesinin, güvenlik konusunu daha da önemli hale getirdiğini söyleyerek şunları ekledi: “Bu kapsamda, Bakanlık olarak, BTK ve diğer paydaşlarımızla birlikte, 5G ve ötesi haberleşme altyapılarının yerli ve milli imkânlar ile üretilmesi konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı Milli Teknoloji Hamlesinin bir yansıması olarak sektörde faaliyet gösteren işletmecilerimiz ve üretici firmalarımızla uçtan uca yerli ve milli 5G çalışmaları yürütüyoruz. Bu çalışmaların somut sonuçlarını almaktan memnuniyet duyuyoruz. Çalışmalar neticesinde, uçtan uca güvenlik mekanizması bilenen ve kontrol edilebilen yerli ve milli ürünleri kullanarak 5G şebekelerimizi devreye alıyor olacağız.” 

“Türkiye Akıllı Şehirler Konusunda Önde Gelen Ülkelerden”

Bu noktada yerli ve milli üretimin ne kadar önemli olduğuna bir kez daha dikkat çeken Sayan, Bilgi ve iletişim teknolojileri benzer şekilde pek çok ülkede kullanılıyor olsa da akıllı şehir uygulamaları her ülkenin, her şehrin kendi ihtiyaçlarına, kendi imkânlarına, kendi altyapısına göre değişebiliyor. Akıllı şehirler, teknoloji yardımıyla pek çok çözümler sunmakla birlikte, odağının teknoloji değil, insan olması önem taşıyor.  Teknolojinin, vatandaşların yaşam kalitesini arttırmaya destek olacak bir araç olarak kullanılması, akıllı şehir uygulamalarının başarıya ulaşması açısından kilit bir öneme sahiptir.

Akıllı şehirlerimizin artması için; pratik ve ekonomik çözümlere odaklanmamız, teknolojiden en üst düzeyde yararlanarak yerli ve milli kaynaklarımızı etkin olarak kullanmamız gerekiyor. Hedefimiz şehirlerimizde yaşam kalitesini yükseltmek olmalıdır” diye konuştu.

Bu konuda bilgi ve deneyim paylaşımının hassasiyetine işaret eden Sayan, “Türkiye akıllı şehirler konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Akıllı şehir uygulamalarının ortak amacı, daha az maliyetli, daha verimli, daha etkili, çevreci hizmetler sunabilmektir. Akıllı şehir çalışmalarıyla insanların hayat kalitelerini ne kadar yükseltebilir ne kadar kolaylaştırabilirsek bu işi sahiplenme düzeyini de o derece yüksek tutabiliriz. Bizler, bilginin önemine, ortak aklın sağlayacağı faydalara, istişarenin önemine ve tüm paydaşlarımızın sahiplenmesi ile ancak ortak hedeflere ulaşılabileceğine inanmaktayız” diyerek konuşmasını tamamladı. 

Akıllı ulaşım sistemleri alanında faaliyet gösteren kişi, kurum ve kuruluşları desteklemek amacıyla, bu sene 4.sü düzenlenen “AUS Türkiye Ulaşımda Aklın Yolu Ödülleri” de ICSG 2021 Kongresi’nde sahiplerini buldu. Törende ödül sahiplerine ödülleri, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Haberleşme Genel Müdürü Gökhan Evren, Haberleşme Genel Müdür Yardımcısı ve AUS Türkiye Başkanı Esma Dilek, AUS Daire Başkanı Selami YAZICI ve diğer üst düzey protokol tarafından takdim edildi.  

“Ülkemiz için AUS’un üç yıllık yol haritasının ana hatları ve gelecek vizyonu çizilmiş durumda.”

Programın ikinci gününde, “OTONOM ve BAĞLANTILI ARAÇLAR” konulu panele panelist olarak katılan Haberleşme Genel Müdür Yardımcısı ve AUS Türkiye Başkanı Esma Dilek sunumunda, Akıllı Ulaşım Sistemleri alanında Ulaştırma Bakanlığı ve AUS Türkiye derneği tarafından yapılan ve planlanan faaliyetlere ilişkin bilgi verdi. 

Bakanlık tarafından hazırlanarak 5 Ağustos 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yürürlüğe giren Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planı kapsamında 31 eylem ve 54 uygulama adımı ile Türkiye için AUS’un üç yıllık yol haritasının ana hatları ve gelecek vizyonunun çizilmiş durumda olduğunu belirten Dilek, “Belirlediğimiz AUS yol haritası ve vizyonumuzun, 2010 yılında yürürlüğe giren Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi Direktifi ile C-ITS stratejisine bakıldığında, aynı hedeflere yoğunlaşmış olduğu görülmektedir. Amsterdam deklarasyonu ise bağlantılı ve otonom sürüşün yaygınlaştırılması kapsamında bizim de hedeflerimizle örtüşen gelecek hedeflerini içermektedir. Ülkemizde hali hazırda bu gelişmelere uyum sağlamak hatta daha da ötesine geçebilmek amacıyla pek çok çalışma yapılmaktadır. Bunların en önemlisi de AUS alanındaki strateji belgesi ve eylem planımızda yer alan eylemlerin gerçekleştirilmeye başlanmış olmasıdır.” ifadelerini kullandı.

Bakanlık olarak otonom ve bağlantılı araçların geleceğin gözde teknolojileri arasında yer alacağının farkında olduklarını, uzun ve kısa döneme ilişkin tüm planları da buna göre yaptıklarını belirten Dilek;  “Ülkemiz için uzun dönem hedeflerimizin başında mevcut altyapının otonom sürüşe uygun hale getirilmesi amacıyla hazırlık çalışmalarının yapılması ve tam otonom araçların geliştirilerek ulaşım modlarında yaygınlaştırılması gelmektedir. Bu doğrultuda otonom araçlara ait fonksiyonel ve operasyonel testlerin yapılacağı ve sertifikalandırma hizmetlerinin gerçekleştirileceği Otonom Sürüş Test ve Sertifikasyon Merkezleri’nin kurulmasını ve yaygınlaştırılmasını hedeflemekteyiz. Araç içi bilgi ve haberleşme sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması ve bu sistemlerin yerli ve milli olarak üretimine yönelik çalışmaların yapılması; otonom araç teknolojisinde yerlileşme çabalarımızın önemli adımlarından olacaktır. Mevcut AUS altyapısının geliştirilmesi, kurulacak K-AUS altyapıları ile entegrasyonun sağlanması ve ülke genelinde yaygınlaştırılması çalışmalarımız doğrultusunda, otonom ve bağlı araçlar için gerekli olan akıllı ulaşım sistemleri ile donatılmış yollarımızda güvenli sürüşü sağlayacağız. Bunların yanında, diğer uzun dönem hedeflerimiz doğrultusunda da otonom, bağlı ve elektrikli sürüş hedeflerini destekleyecek çalışmalar yapacağız.” dedi.

“Ülkemizde henüz test çalışmaları yürütülen K-AUS özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde test koridorlarının oluşturulması ve otonom/bağlantılı araç uygulamalarının geliştirilmesiyle gündemde olan bir çalışmadır. Otonom bağlantılı ve elektrikli araçların, toplumu ve ekonomilerimizi güçlendirecek, yollarımızın daha güvenli ve daha erişilebilir hale gelmesini sağlayacak büyük bir değişim olduğunun farkında olarak Bakanlık olarak bağlantılı araçların test edilmesini, geliştirilmesini ve benimsenmesini teşvik etmek için ilk adımları attık. Hızla gelişen otonom araç, araç-araç, araç-yol haberleşme teknolojileri gibi yeni nesil teknolojilerin takibi amacıyla, ülkemiz için bu alanda ilk örnek çalışma olacak Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri Uygulama Koridoru’nun İstanbul Hasdal Kavşağı ile İstanbul Hava Limanı arasındaki 30km’lik güzergaha kurulması için çalışmalarımızı başlattık.  Ayrıca özel sektörü de destekleyen Bakanlığımız koordinasyonunda, Kuzey Marmara Otoyolu'nda seviye 4 otoban pilotu testleri çok yakın bir zamanda başlayacaktır.” şeklindeki ifadeleriyle, 2023’e kadar tamamlanması hedeflenen projelere ilişkin bilgiler vererek sunumuna devam etti.

Dilek, Bakanlığın AUS alanında ulusal ve uluslararası üyelik ile iş birlikleri ilgili olarak paylaştığı bilgilerde: “AB ülkeleri tarafından Akıllı Ulaşım Sistemleri alanında yapılan çalışmalar da Bakanlığımızca yakından takip edilmektedir. ERTICO ve C-ROADS üyeliklerimiz kapsamında, AUS, otonom ve bağlantılı araçlar ile ilgili gelişmelerin yakından takibini yapmaktayız. Boğaziçi Üniversitesi ile yaptığımız protokolün temel konularından birini de otonom ve bağlı araç teknolojileri ve bunlarla ilgili projeler geliştirilmesi oluşturuyor. Yıldız Teknik Üniversitesi ile ulusal hareketliliği artırmak amacıyla Ar-Ge ve mühendislik faaliyetlerinin yürütülmesi ve projeler üretilmesi için Hareketlilik Sistemleri Araştırma Merkezi kurulması iş birliği protokolünü yaptık. Okan Üniversitesi’nin üyesi olduğu, yenilikçi KOBİ’leri, Start-Up'ları, Ar-Ge şirketlerini, akademisyenleri ve araştırmacıları akıllı ve haberleşen otonom araç yazılımları geliştirilmesi, prototiplerin üretilmesi ve test edilmesi süreçlerinde desteklemeyi amaçlayan açık inovasyon otonom araç geliştirme ve test platformu olan OPINA Horizon 2020 Projesi’nin paydaş ekosisteminin genişletilmesi ve projenin görünürlük faaliyetlerine destek vermekteyiz.” hususlarına yer verdi.

AUS alanında ülkemizin ilk ve henüz tek STK’sı olan AUS Türkiye’nin de çalışmaları Bakanlığımız tarafından desteklenmektedir.”

Hollanda, Singapur, Norveç, Finlandiya, İsrail ve ABD gibi 30 ülkenin bu alanda çok çeşitli çalışmalarının olduğu ve oldukça güçlü maddi kaynakların otonom araç çalışmalarına aktarıldığı bilgisini veren Dilek, “Dünyada bu alandaki gelişmelere çok ciddi olarak odaklanılmış durumda. Türkiye'de de bu alanda çalışmalar kamu, özel sektör, üniversite, STK’lar ve startupların iş birlikleri ile yoğun bir şekilde yürütülmekte. Biz AUS Türkiye ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak tüm gelişmelerin yakından takipçisi ve destekçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Fotoğraflar