Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Genel Sekreteri Doreen Bogdan-Martin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı Ziyaret Etti

Ziyaret kapsamında ilk olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ile bir araya gelen Bogdan-Martin, telekomünikasyon, yapay zekâ ve iletişim alanlarındaki güncel gelişmeler üzerine verimli bir görüşme gerçekleştirdi. 

Görüşmede, Türkiye ile Uluslararası Telekomünikasyon Birliği arasında yakın iş birliğinin artarak kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı. Bakanlığın faaliyet alanlarına giren önemli projeler ile ITU bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında iş birliği olanakları üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. 


Telekomünikasyonun Geleceği BTK'da Konuşuldu: Yapay Zekâ, 5G ve Veri Güvenliği Öne Çıktı

Doreen Bogdan-Martin ziyaretin ardından BTK Akademi tarafından, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun ev sahipliğinde düzenlenen “Telekomünikasyonda Yapay Zekâ Zirvesi”ne katıldı ve bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında ülkemizin bu yıl 160. yıldönümünü kutlayan ITU’nun kurucu üyelerinden biri olduğunu hatırlatan ITU Genel Sekreteri, ITU’nun yapay zekâ alanındaki çalışmalarından ve bu alanda ülkemiz ile yürütülen işbirliği faaliyetlerinden söz etti.

Etkinlikte, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Haberleşme Genel Müdürü Aysel Kandemir ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da yer aldı.


“Telekomünikasyon Yapay Zekâdan Ayrı Düşünülemez”

Zirvenin açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, yapay zekânın; sağlık, savunma, iletişim, finans, imalat, ulaşım ve posta hizmetleri gibi birçok sektörde büyük yeniliklere yol açtığını belirtti.

Sayan, yapay zekâ ile telekomünikasyonun birbirinden ayrı düşünülemeyeceğine dikkat çekerek, “Telekomünikasyon sadece bir iletişim aracı değil, dijital kalkınmanın omurgası, akıllı şehirlerin altyapısı, savunma sanayimizin dijital ayağı ise yapay zekâdan da ayrı düşünülemez. Yani biz, kabloların ve uyduların ötesinde; milletimizin sesini, bilgisini ve geleceğini taşıyor, iletiyoruz” ifadelerini kullandı.


“5G 2026'da Başlayacak”

Türkiye’nin 4.5G başarısı üzerine inşa edilen 5G dağıtımına yönelik yoğun çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Sayan, “Ülkemiz de 5G konusunda çalışmalarına son sürat devam ediyor. Çalışmalarımız neticesinde 2025 yılında planlanan 5G spektrum ihalesi için hazırlıklar, 700 MHz, 3.5 GHz ve 26 GHz bantlarının tahsisini içeriyor ve bunun ticari kullanımının 2026 yılında başlamasını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.


“Veri Güvenliği Bir Tercih Değil Zorunluluk”

Teknolojide yaşanan dönüşümün veri kavramının önemini artırdığını dile getiren Sayan, “Artık dünyanın dört bir yanından toplanan verilerle şekillenen yapay zekâ algoritmaları sayesinde hem günlük hayatımızı kolaylaştıran hem de stratejik kararlarımızı destekleyen bir ekosistem içinde yaşıyoruz. Bu sebeple veri güvenliği ve mahremiyet, sadece bir tercih değil, bir zorunluluk. Yani artık sırrımıza sahip çıkmak zorundayız. Tüm sırlarımız ülke sınırları içerisinde kalmalı” dedi.


“Dijital Alanlar Birer Kale Haline Geldi”

Savaşların artık yalnızca fiziksel sahada değil, dijital dünyada da veriler üzerinden yürütüldüğünü belirten Sayan, “Verilerimiz bizim dijital kimliğimiz haline geldi. Ve bu dijital alanlar, siber saldırılara karşı korunması gereken birer kale. Ülkemizin ‘siber kalesi’ olarak adlandırılan USOM da bu noktada devreye giriyor. Tamamen yerli kaynaklarla üretilen yazılımlarımızla ülkemizin dijital sınırlarını 7/24 koruyoruz” açıklamasında bulundu. Bakanlığın siber güvenlik alanında koyduğu strateji ve eylem planları ile BTK ve USOM’un teknik çalışmaları sayesinde Türkiye’nin ITU’nun Küresel Siber Endeksinde rol model ülke olduğunun altını çizen Sayan, yeni yapılanmayla birlikte siber güvenlik alanında daha da güçlü konuma gelineceğini ifade etti. 


“Gençler İçin BTK Akademi Büyük Bir Fırsat”

Dijital dünyada gençlerin teknolojiyle yakından ilişkili ve öncü bireyler olmasını hedeflediklerini kaydeden Sayan, “İşte tam da bu vizyonla BTK Akademi’yi oluşturduk. İyi ki de oluşturduk. Gururla söyleyebilirim ki BTK Akademi bugün 2.5 milyonu aşan kullanıcı sayısıyla kamuda görülmemiş bir emsal oluşturuyor” diye konuştu.

Sayan, sözlerini şöyle tamamladı:
“BTK Akademi’de gençlerin kendini geliştirebilmesi, kod yazabilmesi, siber güvenlik alanında uzmanlaşabilmesi, dijital okuryazarlığını artırabilmesi ve hatta artık yapay zekâ okuryazarlığını artırabilmesi için birçok farklı araç ve imkân sunuyoruz.”


Telekomünikasyonda Yapay Zekâ Paneli Gerçekleştirildi

BTK Akademi tarafından düzenlenen Telekomünikasyonda Yapay Zekâ Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen “Telekomünikasyonda Yapay Zekâ” panelinin moderatörlüğünü, Haberleşme Genel Müdürü Aysel Kandemir yaptı. Panelde, Türk Telekom Müşteri Deneyimi Direktörü Müge Maşat, Turkcell Akademi Direktörü Rumeysa Kaymakcı, Vodafone Yapay Zekâ Direktörü Şeniz Gayde Ayata konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılışında konuşan Kandemir, her yıl Nisan ayının son perşembe günü “Bilgi ve İletişimde Kızlar Günü-Girls in ICT” olarak ITU’ya üye ülkelerin katılımı ile çeşitli etkinlikler düzenlendiğini hatırlatarak, "Amacı, kız çocuklarının ICT alanına ilgilerini artırmak, rol modeller ile buluşturmak ve onları Bilim Teknoloji Mühendislik ve Matematik (STEM) alanına teşvik etmek. Biz de bilgi ve iletişim teknolojileri alanında güçlü kadın profili panelistlerimizle bugün sizlerle birlikte olmak istedik" dedi.


“İşletmeciler Teknoloji Üreten Konumda”

Teknolojinin çok hızlı geliştiği ve hayatı dönüştürdüğü bir çağda olunduğunu vurgulayan Kandemir, "Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü tüm diğer sektörleri geliştiren bir sektör. Güçlü haberleşme altyapıları da bu işin en önemli ayağı. Her şeyin bağlantıda olduğu ve her işlemde veri ürettiği günümüzde, bu veriden katma değer oluşturmak, insanımızın hayatını kolaylaştırmak, kaynakların etkin ve verimli kullanılması için bugün haberleşme alanında hizmet sunan işletmeciler, telekomünikasyon operatörü olmanın ötesinde teknoloji üreten konumda" diye konuştu.


“Yapay Zekâ Gelişmiş Algoritmalar Kullanıyor”

Yapay zekânın önemine de değinen Kandemir, "Hemen her şeyin akıllı olduğu döneme doğru hızla ilerliyoruz ve yapay zekâ artık en sıklıkla dile getirilen kavramlar arasında. Yapay zekâ; başta büyük veri ve hesaplama olmak üzere diğer dijital teknolojiler ile sinir bilimden beslenen bir disiplin. Yapay zekâ sistemler, verinin barındırdığı özelliklerden ve örüntülerden öğrenen, bu doğrultuda güncellenebilen, arama ve tahminleme yapabilen gelişmiş algoritmalar kullanıyor" şeklinde konuştu.


“Kalkınmada Yapay Zekâ Bir Tercih Değil Zorunluluk”

Hızla gelişen yapay zekâ destekli sistemlerin üretim süreçlerini, kurumsal yapıları, gündelik yaşamı ve meslekleri değiştirdiğini söyleyen Kandemir, "Yapay zekânın giderek her sektöre sirayet etmesi ile beraber, yapay zekâ teknolojilerinin, küresel ekonomik yapı üzerinde internet devriminden çok daha büyük bir etki yaratması bekleniyor. Kısacası yapay zekâ aslında artık bir tercih değil, kalkınma ve ilerlemede en büyük taşıyıcılardan biri konumunda" değerlendirmesinde bulundu.

Ülkemiz açısından yapay zekâ teknolojilerinin kullanımına dikkat çeken Kandemir, köklü geçmişimize ve değerlerimize uygun şekilde yapay zekâ teknolojilerinden istifade edilmesi gerektiğini dile getirdi.


“Kullanıcı Güveni Sistemlerin Gelişmesi ve Yaygınlaşmasında Kilit Önemde”

Yapay zekâ sistemlerinde şeffaflık vurgusu da yapan Kandemir, "Yapay zekâ modellerinde verilerin işlenerek karara dönüştürülmesinde bu kararların nasıl alındığını anlamak neredeyse imkânsız. Kara kutu şeklinde bir yapı var. Tabi bu şeffaflık eksikliği, yapay zekâ sistemlerini eylemlerinden sorumlu tutmayı zorlaştırıyor. Bu nedenle, kararların nasıl alındığına dair net ve anlaşılır açıklamaları yapay zekâ ürünü ile birlikte sağlamak önemli. Kullanıcılar ve etkilenen taraflar, bir AI sisteminin belirli bir karara nasıl ulaştığını anlayabilmeli. Kullanıcı güveni sistemlerin gelişmesi ve yaygınlaşmasında kilit önemde" ifadelerini kullandı.

Fotoğraflar