Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Siber Güvenlik ve Güvenli Veri Paylaşımı Transferi" temalı “13. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı”na video konferans yöntemiyle katıldı. Karaismailoğlu, Uluslararası düzeydeki bu etkinliğin pandemi nedeniyle online gerçekleştirilmesinin, Türkiye’nin bilişim sektörünün kabiliyetlerinin test edilmesi anlamında da iyi bir pratik olduğunu ifade etti.
“Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı reformist bir geleneğe sahiptir.”
Hayatın hemen her boyutuyla büyük bir hızla dijitalleştiğini söyleyen Karaismailoğlu, “Verinin hızlı, kesintisiz ve güvenli akışı artık her alanda işin niteliğini ve verimini belirliyor. Türkiye stratejik açıdan zamanın ötesinde düşünülmüş ve planlanmış adımlarla bugünlere ve geleceğe yönelik hazırlıklarını en doğru şekilde yapmış ve yapmakta olan bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 18 yıldır Türkiye’nin geleceğine yönelik büyük yatırımlar, devasa ulaştırma projeleri, çağı yakalamış haberleşme hamleleri yapan reformist bir geleneğe sahiptir” dedi.
Ulaştırmada çağın gereklerine uygun katma değer üretmeye odaklanmış bir ekip olarak gece gündüz çok ciddi çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Karaismailoğlu, “İnsan, yük ve datanın kesintisiz, hızlı, verimli ve güveli şekilde ulaştırılmasından ve tüm bu sürecin ülkemizin hedeflerini destekleyecek bir kapsamda gerçekleştirilmesinden sorumluyuz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına yaklaşırken ve büyüme hedeflerimizi her geçen gün yükseltirken üç ana başlıkta akıllı, verimli ve katma değerli bir gelişme sağlamamız gerektiğini biliyoruz. Birinci başlığımız lojistik: Türkiye’yi bir lojistik süper güç haline getirmek istiyoruz. İkinci başlığımız mobilite: insan yük ve data mobilitesini akıllı sistemlerle destekleyerek verimli, akışkan, kesintisiz, çevreci ve sürdürülebilir bir hale getirmek için çalışıyoruz. Üçüncü başlığımız dijitalleşme: yaptığımız her iş ve verdiğimiz her hizmette işin yönetiminden hizmetin sunulduğu noktaya kadar dijitalleşmenin eksiksiz bir biçimde sağlamak için gerekli altyapıyı kuruyoruz. Rakamlar da bize data iletişim alanının büyük bir hızla geliştiğini göstermektedir. Bu gelişmeyi karşılayacak yatırım ve hamlelerimiz büyük bir titizlikle sürdürülmektedir” şeklinde konuştu.
"Fiber hat uzunluğumuz 404 bin kilometreyi aştı."
Pandemi etkilerinin büyük bir yoğunlukla görüldüğü 2020 yılında bilişim sektörünün yüzde 15 oranında büyüdüğünü anımsatan Karaismailoğlu, “Sabit ve mobil genişbant internet kullanımında yüzde 50 oranında artış oldu. Ses ve internet trafiğinde de yüzde 50’ye varan artış yaşandı. Bu sırada fiber hat uzunluğumuz 404 bin kilometreyi aştı. Sabit genişbant abone sayımız 15 milyon 300 bini geçti. Sabit altyapılarda fiber abone sayımız 3 milyon 500 bini aştı. 83 milyona ulaşan mobil abone sayısının yüzde 90’dan fazlası son dört yılda 4,5 G hizmetini kullanmaya başladı. Genişbant abone sayısı 78 milyon 400 bine ulaştı” şeklinde konuştu.
Karaismailoğlu, konferansın bu yılki temasının siber güvenlik ve güvenli veri paylaşımı olarak seçilmesinin yerinde bir tercih olduğuna işaret ederek, “Bir yıla yakın süredir pandemi nedeniyle, iş, ticaret eğitim ve bilişim gibi birçok sektörde uzaktan erişimin sağlandığı bir ortamda erişim ve iletişim hizmetlerine yönelik siber saldırılar da artmıştır. Kısaca bilgi vermek gerekirse yaşadığımız pandemi sürecinde, iletişim platformu üzerinden 7COVID -19 ile ilgili yayınlanan tehdit istihbarat raporunda 42 adet zararlı yazılım incelemesi ve 569 adet zararlı yazılım bilgisi paylaşılmıştır. 814 zararlı dropper ve kontrol merkezi engellenmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında uzaktan çalışma ve erişim nedeniyle uzaktan yönetim servislerinin taranmasında 17.250 adet zafiyet noktası tespit edilerek gerekli önlemler alınmıştır” ifadelerini kullandı.
Denetim birimlerince yapılan takipler neticesinde 209 adet sahte konferans uygulaması tespit edilerek gerekli işlemler yapıldığını belirten Karaismailoğlu, “Ülkemizi hedef alan ve engellenen siber saldırı sayısı 2018’de 73.000 iken 2019’da 150.00’ne çıkmıştır. 2020 yılında şu ana kadar gerçekleşen ve engellenen siber saldırı sayısı 102.000’i aştı. En çok saldırı alan sektörlerimizin elektronik haberleşme, kritik kamu kurumları, bilişim, sanayi, enerji ve eğitim olduğunu görüyoruz. Pandemi döneminde özellikle elektronik haberleşme sektörüne yönelik saldırılar arttı. Saldırılar bireysel olarak vatandaşlarımıza da yapılabiliyor. Bu saldırılar daha çok mobil cihaz odaklı, kişisel verilere ve kredi kartı şifrelerine ulaşmak şeklinde yoğunlaşıyor” dedi.
“Türkiye, siber güvenlik endeksinde 20. sıraya çıktı.”
Ulaştırma ve altyapı bakanlığı olarak bağlı kuruluşlarla birlikte Türkiye’yi siber saldırı tehditlerinden koruyabilmek için titiz bir çalışma yürüttüklerini vurgulayan Karaismailoğlu, bu amaçla 2013-2014 ve 2016-2019 ulusal siber güvenlik strateji ve eylem planlarını hazırladıklarını, 2020-2023 strateji ve eylem planı için kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör, üniversiteler ve STK’lardan oluşan 67 kurumdan 127 temsilcinin katılımı ile 19 Şubat 2020 tarihinde, ulusal siber güvenlik stratejisi ve eylem planını hazırlayıp çalıştay düzenlediklerini anlattı.
Karaismailoğlu, yeni dönem, ulusal siber güvenlik stratejisine ilişkin bilgiler paylaşarak şunları kaydetti: “Stratejimiz, ülke ekonomisini geliştirmek, toplumsal yaşamı korumak, milli güveliği sağlamak, ülkemizde güveli bir şekilde işleyen siber ortama sahip olmak ve siber güvelikte uluslararası bir marka haline gelmek. 2020-2023 eylem planımızda belirlediğimiz amaçları ise kısaca şöyle sıralayabiliriz. Kritik altyapıların korunması ve mukavemetinin artırılması, ulusal kapasitenin geliştirilmesi, organik siber güvelik ağının oluşturulması, yeni nesil teknolojilerin güveliği, siber suçlarla mücadele yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi ve desteklenmesi, siber güvenliğin milli güveliğe entegrasyonu ve uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesidir.”
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından BTK bünyesinde Şubat 2020’de hizmete açılan “Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM)” çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini anlatan Karaismailoğlu, “USOM ile ülke genelinde siber güvelik anlayışını geliştirmek ve siber tehditleri önlemek amacıyla alarm, uyarı ve duyuruların yapılması sağlanıyor. Aynı zamanda siber olaylara ülke kapsamında ve koordineli bir şekilde müdahale edebiliyoruz. Siber güveliğin sağlanmasında yerli ve milli ürünlerin geliştirilmesi ve kullanılmasına öncelik veriyoruz. Bu amaçla tamamen yerli ve milli kaynaklarla üretilen “Kasırga, Avcı ve Azad” adlarındaki siber güvelik uygulamalarımızın son derece başarılı olduğunu ifade etmek istiyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Ülkemizin siber güvenlik konusunda yürüttüğü çalışmalar uluslararası düzeyde de takip ve takdir edildiğine değinen Karaismailoğlu, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Global Siber Güvenlik Endeksi’nde, Türkiye’nin 2019 yılında bir önceki yıla göre 23 basamak birden yükselerek dünyada 20. sıraya çıktığını ve Türkiye’nin siber güvenlikteki gayretleriyle Avrupa’da 11. sırada yer aldığı bilgisini paylaştı. Türkiye’nin dijitalleşen dünyanın dönüşüm hızını yakalayacak güce ve hazırlıklara sahip bir ülke olduğunu dilen getiren Karaismailoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün siber güvenlik konusunda ihtiyacı karşılayabilecek son derece önemli yetkinliklerimiz var. Sonu olmayan bu yolda sürekli gelişmeye ve inovasyona devam edeceğiz. Güvenliği sağlanmış sağlıklı bir data ulaşımı güçlü bir ekonominin temellerindendir. Siber alanda bağımsızlığımızı ve güvenliğimizi korumakta bu yüzden son derece hayati. Devlet, iş dünyası, akademi, basın tüm taraflar el ele vererek çalışmalıyız. Bakanlık olarak yayıncılık hizmetleriyle birlikte internet ve bilişim sektörlerinde bölgesinde lider, dünyada da söz sahibi ülke olması için tüm kuruluşlarımızla ciddi bir stratejik çalışma yürütüyoruz. Yerli ve milli teknolojisini üreten, onu geliştiren ve ihraç eden bir ülke haline gelebilmek için ihtiyacımız olan tek inanç ve çalışma azmi, ikisi de bu toprakların her bir ferdinde mevcut.”